Sıkça Sorulan Sorular
Sık Sorulan Sorulardan en Yaygın olanlar aşagıda sıralanmıstır
1. Kısırlaştırma zamanı ne zaman olmalı?
2. Erken dönem yapılan kısırlaştırmanın yararları nelerdir?
3. İkinci bir kedi almalı mıyım?
4. Kedim evde yalnız kalıyor, bütün gün sıkılıyor mudur?
5. Kedimle/köpeğimle yeterli zaman geçiremiyorum? Ben kötü bir hayvan sahibi miyim?
6. Kedim bütün gece bizi uyutmuyor, yada sabahları çok erken saatte kalkıyor normal mi?
7. Kediler/ köpekler karanlıkta görebilir mi? Evde yalnız kalacağı zaman ışığı açık bırakıyım mı?
8. Kedi/köpeğim müzikten hoşlanır mı?
9. Sürekli kum kabına girip çıkıyor? Bir sorun olabilir mi?
10. Kedimin/köpeğimin sağlık durumunu nasıl gözlemleyebilirim?
11. İdrarının rengi her zamankinden farklı ne yapmalıyım?
12. Dişi kediler kızgınlığa girdiğinde ne yapar?
13. Kediler mart ayında kızışmıyor muydu? Aralık ayında kedim neden bu davranışları yapıyor?
14. Gerçekten dokuz canlılar mı?
Kedilerin eklemleri daha esnek olduğu için mesafeye göre havada düz pozisyona dönerek, dört ayak üzerine düşerler. Bu yüzden diğer canlılara göre yüksekten düşme gibi durumlarda daha hayatta kalabilen canlılardır. Maalesef bir canları var.
15. Kedim balkonda/camda serbest geziyor? Düşer mi?
Kesinlikle! Bir kedi sahiplenirken ilk yapmanız gereken, evde kapı, pencere gibi yerlerin güvenliğini sağlamak. Kediniz balkonda geziyor ya da camın kenarında çok güvenli bir şekilde duruyor gibi görünebilir. Ancak bu geçmişe bu özelliklere sahip binlerce kedi, bir gün mutlaka düştü. O yüzden camlara sineklik yapılması, hatta bunlarında kolay bir güçle açılmayacak şekilde sabitlenmesi, birinci öncelik olmalı. Sinekliklerde tül gibi olanlar değil de, tel gibi olanlar tercih edilmeli. Kedilerin yüksekteyken, bir objeye odaklanırlarsa, mesafe algısını yitirirler. Bu bir kuş tüyü olabilir, ya da bir kuş. Çoğu zamanda tahmin edileceği üzere dört ayaklarının üzerine düşmüyorlar. Yaşamlarını riske atıyorlar ve aylarca süren tedaviye muhtaç kalabiliyor.
16. Kedi mi köpek mi tercih etmeliyim?
Evinizi evcil hayvan ile sahiplenme kararı verdiyseniz, bir ömür sizi karşılıksız sevecek bu canlının sizin yaşam tarzınıza tam uyum sağlaması çok önemli. Aslında en önemli bilinmesi gereken şey, köpeklerin çok daha yakın temas ve ilişki içinde olmak istediğini bilmek. Sabah ve akşam köpeğiniz ile yürüyüşe çıkmalısınız, bunu sağlayamayacak bir yaşam koşulunuz yoksa, hem köpeğiniz mutsuz olacak, hem de siz ona uygun koşullar sağlayamadığınız için, evde istenmeyen sorunlar ortaya çıkmaya başlayacaktır. Dolayısıyla, bir köpek ile hayatınızı paylaşmak çok da keyifli gelecek iken, ona istenilen imkanları sunamayabilirsiniz. Kedi içinde ev ortamınızı ona göre daha da dizayn etmek durumundasınız. Kısacası yaşam koşullarınız göz önünde bulundurup, 0-3 yaş ama hiç büyümeyecek bir çocuk sahiplendiğinizi aklınızdan çıkartmayın.
17. Sokaktan yavru sahiplenmek doğru mu?
Bu en sık sorulan sorulardan biridir. Kesinlikle sokakta hayatını zor şartlarda devam ettirmek zorunda olan minik bir bebek kediye sahip çıkmanızı isteriz. Sürekli kısırlaştırmada yapılmasa, bir şekilde, bir yerlerde sokak kedileri anne oluyor ve maalesef zor koşullarda yavrularına bakmak zorunda kalıyor. Bir cana gerçekten hayat verdiğinizi hissetmek için, onu bu yaşamdan kurtarmak en güzeli olur. Evinize almadan, bir veteriner ziyareti, belki yapılacak kan kontrolleri ile, en güvenli şekilde evinizin kapısını sahipsiz bir melez kediye açabilirsiniz.
18. Hangi kedi ırkı tercih edilmeli?
Bütün dünyanın diğer bir gerçeği de, sevimli ve insanların evlerini paylaşmak isteyecekleri özel ırkların sürekli daha da özel yaşamımıza uygun şekilde üretilmeye devam edilmesi. Gözleri masmavi, doğduğunda bembeyaz sonra pati ve kulakları koyulaşmaya başlayan, atletik vücutlu, köpek gibi at-getir oynayan bir kedi ırkı cazip gelebilir. Bu bahsettiğim bir siyam kedisi. Zaten her kedi ırkı daha insana uyumlu ve estetik açıdan daha sahiplenilebilir olması için üretiliyor. Ancak uzun tüy bakımını üstlenemeyeceksiniz, uzun tüylü bir iran kedisi, kesinlikle size uygun olmaz. Hem sakin, hem çocuklarla iyi anlaşan bir Scottish ırkı tercih edilebilir. Evdeki enerji durumu, yaşam şekliniz, ırkın ihtiyaçları göz önüne alınmalı. Mutlaka alınacak ırkın araştırılması gerekir.
19. Safkan ırklar gerçekten hastalıklara dayanıksız mı?
Genetik olarak saflık artıkça hastalıklara direnç azalır. Melez kedilerde birçok genetik hastalık görünme ihtimali daha azdır. Çünkü melezleme oldukça resesif olarak bazı hastalıklar görünmez. Bununla birlikte iran kedilerin böbrek haslıklarına, siyam kedilerinin akciğer hastalıklarına yatkınlığı gibi, scottish ırkı kedilerin eklem ve kemik hastalıklarına daha yatkındır. Bizler veteriner hekim olarak bu ırklarda, yatkınlığı olacak bu hastalıkları göz önünde bulundururuz.
20. Scottish Fold hepsi sakat mı?
İki kıvrık kulak (fold x fold) çiftleşmesinden doğan bebekler genetik olarak doğuştan kemik ve kıkırdak hastalığı ile doğarlar. Veteriner hekim tarafından yapılan ilk muayenede bu durum incelenebilir ve teşhis edilebilir. Radyografik inceleme ile tanı desteklenebilir. Bilinçli üreticiler bu olumsuz durumla karşılaşmamak için, Scottish Fold ırkı kedileri, Scottish Straight veya British Shorthair ile çiftleştiriyorlar. Bu durumda genetik hastalık olan OCD (osteochondrodysplasia) gözlenmemekle beraber diğer ırklara göre eklem ve kemik hastalıklarına yatkınlık olabilir. Scottishler, diğer kedilerden farklı olarak, “buda oturuşu” yapması eklemlerinin normalden çok daha esnek olduğunu gösterir.
21. Scottish ırkı kediler nasıl garip oturabilir?
Kediler, köpeklere göre daha esnektir. Ancak Scottish ırkı kediler diğer ırklara göre eklemlerini daha esnek şekilde kullanabilirler. Buda oturuşu denilen bir şekilde rahatlıkla oturabilirler. Buda oturuşu, kedinin omurgasının üzerinde göbeğini çıkartarak çok sevimli bir görüntüde oturmasıdır. Scottish ve British ırkı kedilere özgü bir davranıştır.
22. Kedi/köpeğin tüyü kist yapar mı?
Düzenli iç parazit ilacı yapılan kedi/köpeğin tüyünün herhangi bir kist yapıcı özelliği yoktur. İnsanda “kist hidatik” diye adlandırılan hastalığa sebep olan parazit, kedi/köpeğin
23. Tıraş yapılması zorunlu mu?
Bazı ırk hayvanların tüy yapısı düzenli bakım yapılması gerekir. Düzenli periyotlarda tarama işlemi yapılsa bile, kullanılan tarağın tüy yapısına uymaması gibi durumlardan dolayı, kedi veya köpeğin tüyleri çok fazla dolaşmasına ve derisinin hava almasını engelleyecek duruma gelmesine sebep olacak duruma geçer. Bu durum kesinlikle tıraş olması için en önemli nedendir. Bunun dışındaki durumlar zorunlu değil, daha çok isteye bağlı ve tercih sebebidir.
24. Kendi alerjim var, kedim/köpeğimle aynı evde yaşamaya devam edebilirim?
Tabi ki evcil hayvan bakarken, insanların bedensel ve ruhsal sağlığı öncelikli olarak önemli olmalıdır. Doktorunuz evcil hayvan ile aynı ortamı paylaşmamanız gerektiğini size iletiyorsa, kedi/köpek tüyüne karşı herhangi bir alerjiniz çıktıysa, bir arada yaşamak sağlığınızı kaybetmenize sebep olabilir. Her şeye rağmen bir arada yaşamaya devam istiyorsanız, biraz dikkat ile evdeki alerjen miktarını azaltabilirsiniz. Hiç kullanmadığınız bir alana kedi tuvaletini koymak, sizden başka biri tarafından rutin temizliğinin yapılması. Evde geçirdiğiniz zamanın çoğunda yaşadığınız alanı kedi ile paylaşmamak. Yatak odanıza almamanız gibi önemler alınabilir. Çok etkin olmasa da, ortamdaki tüy miktarı azaltmak için tıraş işlemi belli aralıklarla yapılması önerilir. Ev tozu akarına karşı alerji olduğunda, kimse tahta bir yüzeyde yatmaya geçmez. Bunun gibi, alerjiniz olduğu için de, ilk yapmanız gereken evdeki hayvanı uzaklaştırmak yerine, ortam düzenlenmesi yapılabilir. Alınan önlemlere rağmen, sağlığınızı tehdit eden bir durum mevcut ise, doktorunuzun tavsiyesine uymak en doğrusudur.